Yasal Uyarı: Bu sitede yayınlanmakta olan tüm yapıtlar eser statüsünde olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Sitede bulunan yazı ve görsellerin site sahibinden izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
Guacamole (guakamole), anavatanı Meksika olan avokado meyvesini temel alan, Meksika mutfağına özgü bir garnitürdür. Izgara yahut tavada sote edilen kırmızı et ve tavuk eti ile, gerek tabakta gerekse dürüm içinde, çok uyumludur.
Doğal olarak bol yağlı ve lifli olmasından ötürü doygunluk hissini çabuk sağlar.
Başarılı bir guakamole için en önemli ölçüt kararında olgun avokado seçmektir; taş gibi sert olmamalı (koyu yeşil kabuk), hafifçe bastırınca kabuk pörsümüş halde çökmemelidir (koyu kahverengi kabuk). İdeal olgunluk, kabuk kahve-yeşil rengini korurken bastırdığınızda meyvenin şeklini bozmayan bir yumuşaklık hissettiğiniz durumdur. Emin olamıyorsanız guakamole için tercihinizi yumuşak olandan yana kullanın. (Tam olgunlaşmamış avokadolar hamlık durumlarına göre tezgah üzerinde 2-3 gün içerisinde olgunlaşırlar.) Çok olgunlaşmış, kabukları tamamen yumuşamış avokadolar hiç bir şekilde yenmeye uygun değildir.
Tarife geçmeden malzemeler ile ilgili bir-iki not daha düşeyim:
Guakamole’nin değişik tarifleri var, ancak burada tatların birbirini bastırmadığı en temel, en orjinal ve en yaygın tarifi paylaşacağız. Ben malzemeleri cömert kullanıyorum, ancak her birini dilediğiniz ölçüde kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.
Avokado kesildikten sonra hava ile temasından ötürü -enginar kadar olmasa da- çabuk kararan bir meyvedir. Limon bunun biraz önüne geçse de ertesi güne kalan guakamolenin tadındaki bozulmayı hemen anlarsınız. Guakamole ideal olarak hazırlandığı gün tüketilmesi gereken bir yiyecektir.
Eğer bulabiliyorsanız yeşil limonu tercih edin, çünkü bu limonun kendine özgü bir aroması vardır. Yağı farklı kokar. Limonun asitli yapısı avokadonun yağdan zengin ağırlığını dengeler, tadımını hafifleştirir ve kararmasını geciktirir.
Acı biber, aslında bu tarifi radikal biçimde değiştirebilecek bir malzeme. Meksika mutfağının acı ile ilişkisi, biberlerini acı cetveli ile ölçecek kadar çılgındır. Ne kadar acı toleransınız olduğuna göre bulabiliyorsanız Meksika acı biberlerini kullanabilirsiniz. Bu tarifin orjinalinde en yaygın kullanılan biber, biraz daha tolere edilebilir acılıkta olan, bizim süs biberi dediğimiz biberle akraba Jalapeño (halapenyo) kullanılır. Şimdi, orjinal tarifte acı biber var, ancak tercih etmiyorsanız ya da dokunuyorsa tarifin dokusuna uygun olabilecek koyu yeşil kapya biber öneririm. Acı kullanmayacaksanız ve orjinal tarife yakın olsun derseniz başka herhangi bir biber çeşidi denemeyin derim.
Aynı şekilde taze kişniş yaprakları tarife aromatik olarak özgün bir lezzet katmanın yanı sıra, hem görsel olarak fark yaratır hem de koyu yeşil yapraklı sebzeler sınıfından antioksidan ve vitamin deposudur, ağır metallerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Toz kişniş kullanmak yaprağın yerine geçmiyor, zira toz kişniş bitkinin tohumlarından elde ediliyor; tadı farklı. Ayrıca denedim, maydanoz da yerini tutmuyor.
Domates, tarifin tamamen isteğe bağlı bir malzemesi. Ben domates yerine soğanı bol kullanmayı tercih ediyorum. Kullanıldığı durumda Roma domatesi az su vermesi ve daha etli olması sebebi ile tercih edilebilir. Mevsim yaz ise malzeme bütünlüğünü, dengesini bozmayacak miktarda kullanılabilir. Eğer hemen tüketilmeyecekse domatesini yiyeceğiniz zaman ilave etmenizi öneririm.
Hazırlık süresi: 10 dakika
Kaç Kişilik: 2-3
Malzemeler:
- 2 orta boy avokado (küçük ise 3-4, büyük ise 1- 1,5)
- 1 çorba kaşığı taze sıkılmış limon suyu (orjinalde lim/misket limonu/yeşil limon kullanılır)
- 2 çorba kaşığı ince küp doğranmış kırmızı soğan
- 1 adet acı yeşil biber (çekirdekleri temizlenmiş, ince kıyılmış)
- 2 çorba kaşığı taze kişniş yaprağı ve ince ise dalları (çok ince doğranmış)
- Yarım roma domatesi (sadece et kısmı; isteğe bağlı)
- Tuz (tüm malzemeler karıştıktan sonra tadı size yavan geliyorsa bir miktar tuz ilave edebilirsiniz.)
Hazırlanışı:
Avokadoları iyice yıkayıp boylamasına ikiye kesin. Çekirdeğini çıkartın. Eğer sert ise kahvaltı bıçağı ile küpler halinde kesikler atın ve rahatça ezebileceğiniz ve diğer malzemeler ile karıştırabileceğiniz bir kaba çıkartın.
Avokadonun eti yumuşak, krem kıvamında ise bir kaşık ile içini sıyırabilirsiniz.
Bir çatal yardımı ile kabaca ezerek pütürlü bir püre haline getirin. Bir miktar dişe gelir olması gerekiyor. Lim ya da limon suyunu, istiyorsanız tuzunu ilave edin hafif karıştırın.
Ufak küpler halinde doğranmış kırmızı soğan, ince kıyılmış kişniş yaprakları ve tercihe bağlı olarak kullanacağınız acı/tatlı biberi ekleyip karıştırın.
Tüketeceğiniz vakte kadar hava almayacak şekilde sıkı kapanan bir cam kapta buzdolabında dinlendirin.
Yasal Uyarı: Bu sitede yayınlanmakta olan tüm yapıtlar eser statüsünde olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Sitede bulunan yazı ve görsellerin site sahibinden izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
En Son Yorumlar