Benim İNANILMAZ Kanaatim!

Polio, İnsan İcadı Bir Hastalıktır / 4. Bölüm

Evet yaklaşıyoruz giderek finale; Polio’nun NEDEN insan icadı bir hastalık olduğunu öğreniyoruz birlikte.

Bir önceki videoda *aşı/iğne* ve *bademcik alımı*yla bu virüsün SİNİR SİSTEMİNE geçişinin kolaylaşabileceğini görmüştük.

Şimdi de polio’yu ASIL NASIL yaratmışız, insanların *büyük çoğunluğunu* felce götüren sebep olarak bunu ortaya koyacağız.

Polio virüsünün insanları NEDEN felç etmeye başladığını merak eder de araştırırsanız, sorunuza düzgün yanıt bulamayacaksınız demektir.

Gezegendeki tüm tarih kitaplarını karıştırın, tüm tıp kitaplarını, Wikipedia’yı tarayın, CDC veya Dünya Sağlık Örgütü’ne sorun, HİÇBİRİNDEN yanıt alamazsınız.

Şöyle derler mesela size:

“Polio virüsünün Merkezi-Sinir-Sistemi’ne NASIL geçtiği *tam anlaşılamamış* olsa da, çokça ŞANS ESERİ(!!) oluyor gibi durmaktadır.”

Wikipedia’nın söylediği bu size…

Polio virüsü keşfedileli 100 yılı aşkın zaman olmuş, *iğneyle provokasyon* ve *bademcik ameliyatı* açıklamaları dışında, bu virüs ne olmuş da insanların omuriliklerine dadanır, ta oraya gider olmuş, kimse elle tutulur bir açıklama yapamıyor!

Bu hastalık artık nasıl olsa sorun değil diye, kimsenin umrunda da değil açıklama bulmak…

BADEMCİK-POLİO

Polio’da insan elinin 3. ve **en önemli** katkısını açıklamadan önce, bir konudan bahsetmem lazım size…

O da, insanların polio’nun 1800’lerin sonunda neden insan felç etmeye başladığına dair öne sürdükleri bir açıklamaya dair olacak.

Çiçek, kızıl, kolera, difteri, tüberküloz (verem) vs. gibi insanlığın bir dönem başına bela olmuş hastalıklardan dolayı yaşanan ÖLÜM vakalarının neredeyse SIFIRA çekilebilmesinde en büyük payın BESLENME, TIBBİ BAKIM ve SANİTASYON alanlarında sağlanan iyileşmeye sayesinde olduğu malumunuz.

Fakat ilginçtir, Polio’daki ARTIŞI, sanitasyondaki iyileşmeye bağlayanlar var!

O nasıl oluyor derseniz…

İlk bakışta(!) mantıklı gibi gözüküyor aslında…

Polio virüsü çoğunlukla LAĞIM SUYUNDAN bulaşıyor biliyorsunuz; şu sevimli “Fekal-Oral Bulaş Yolu” (Dışkı-Ağız Yolu) tanımlamasını o yüzden kullanıyorlar polio için.

Polio virüsü BAĞIRSAĞINIZDA yaşadığından, tuvalete çıktığınızda DIŞKIYLA ATIYORSUNUZ bunu DIŞARI.

Kötü SIHHİ koşullarda yaşıyorsanız, virüsü çocukluğunuzda kapıp BAĞIŞIKLIK geliştireceksiniz demektir.

Fakat daha temiz bir çevrede yaşıyorsanız, muhtemelen çocukken değil de yaşınız biraz daha ilerlediğinde karşılacaksınız bu virüsle.

İşte pekçok kişi, insanların eskiye göre Polio’dan daha fazla felç geçirmeye başlamasının nedeni olarak bu teorisiyi öne sürüyor; daha temiz koşullarda yaşadığımız için virüsü çocuklukta kapamıyor oluşumuz…

Bu önerme kulağınıza biraz TUHAF gelmiyorsa, gelmeli aslında…

Çünkü bu “Sanitasyon Argümanı”, insanlar polio enfeksiyonunu hayatın daha GEÇ bir evresinde geçiriyordu diyor bize.

Enfeksiyonu geçirenlerin yaş ortalaması DEĞİŞTİ, arttı bu yaş diyor…

Ve bir şekilde, bu enfeksiyonu büyüyünce(!) geçirmek sizin için bebekken(!) geçirmekten daha riskli hale geldi FELÇ bakımından diyor.

Bu teoriyi desteklemeyen birkaç husustan bahsedeyim…

İlk başlarda yetişkinlerden ziyade küçük çocuklardı bir defa felce uğrayan.

İkinci olarak da, ABD’de kaydedilen ilk polio salgını olan 1894 Vermont Salgını, 100 yıldır *aynı* sanitasyon koşul ve yöntemlerine sahip bir köyün tarımla uğraşan ahalisi arasında başgöstermişti, “doğal polio virüsü enfeksiyon zamanlaması”nın hassas dengelerini bozacak/etkileyecek HİÇBİR ŞEY olmayan bir yerdi burası.

Ayrıca, ABD tarihinin EN KÖTÜ polio salgını 1916 yılında, New York City’de patlak veriyor, ki ne zaman ne de mekan olarak “İDEAL SANİTASYON MODELİ” diyemeyeceğimiz bir yer burası–şehrin o dönemki fotoğraflarını görenler bilir!

Dr. X’s Free Associations websitesinden alınmış, 1916 New York’undan bir kare

Aynı yıllar, New York City

New York City

Sadece şunu söylemek kafi:

Sanitasyonda sağlanan iyileşmeler insanların Polio virüsüyle karşılaşma SIKLIĞINI elbette değiştirmiş olabilir. Sağlanan daha iyi sıhhi koşullarla evet, virüsle ÇOK DAHA AZ karşılaşacaklar demektir.

Fakat bunun değiştirdiği TEK şey buydu işte: Daha sıhhi koşullar sağlanmasının virüsün VİRÜLANSI (hasta etme kabiliyeti/gücü) ile HİÇBİR ALAKASI OLMADIĞI gibi, tutup insanların bağırsağından(!) OMURİLİKLERİNE göçünü de açıklamamakta!

BAŞKA BİR ŞEY gayet iyi açıklıyor ama…

İnsan yapımı bir şey hem de…Ne miydi bu?

Hala fark etmediyseniz, durun ben size ilginç bir şey daha söyleyeyim…

“Provokasyonla Oluşmuş Polio”, hani iğne veya aşıyla ta sinir sisteminize ittirilen Polio virüsü yüzünden geçirdiğiniz Polio’da paralizi/tutulum tam da iğne yerinde başlıyor ve buradan ilerlemeye başlıyor…

Bademcik ameliyatı ile de–hani şu Bulber Polio’yu tetikliyora benzeyen ameliyat bu–beynin BULBER bölümü bademciklerinizin hemen arkasında, biraz üstte duruyor bakın…

Bu iki polio türünde de, virüsün vücuda giriş yeriyle(!) doğrudan alakalı gözüküyor meydana gelen tutulum:

İğneyi KOLDAN yapıyorsunuz, kişinin KOLU tutmuyor…

Alınan bademcik burada, felcin başlangıç noktası da hemen burada…

Polio dolayısıyla oluşan paralizide bu COĞRAFİ bağıntıyı gördüğünüz anda, PARALİTİK POLİONUN sonuncu ve EN YAYGIN sebep ve yolu da bariz bir şekilde anlaşılır hale geliyor.

Beklediğiniz cevabı bir sonraki videoda açıklıyorum, söz!

Kaçırmasanız iyi olur.

Benim İNANILMAZ Kanaatim!
5. Bölümü Kaçırmayın

Benim İNANILMAZ Kanaatim!

Polio, İnsan İcadı Bir Hastalıktır / 5. Bölüm

Pekala, Polio’nun insan eliyle yaratılmış bir problem olduğunu anlattığımız video serisinde 5. bölümdeyiz.

Buna başlamadan önce ilk 4’ünü mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

Enjeksiyon ve bademcik alımının, vücudun coğrafi konum olarak ilintili bir bölgesinde polio virüsünün tutulum yaratmasına sebep olabileceğini gördük.

Fakat iğne/aşı yüzünden meydana gelen “Provokoasyona Bağlı Polio” ve bademcik ameliyatı yüzünden oluşan “Bulber Polio” NORM filan değil, İSTİSNAİ vakalar olarak kalıyordu yine de…

Peki bu Polio virüsü en büyük zararı NASIL mı oluşturuyordu?

Açın karıştırın bütün tıp tarihi kitaplarını, polio virüsünün vücudun ‘motor/hareket’ sinirlerini tutup burada replikasyona gittiği ve burada tahribat yarattığı filan açıklanıyordur en fazla…

Fakat…Bu kimseye zararı olmayan virüs NASIL oldu da insanların SİNİR SİSTEMİNE ulaşabilmeye başladı, ASLA bir açıklama göremezsiniz.

Şöyle yazar kitaplarda: “Polio virüsünün hangi moleküler mekanizmalarla paralitik rahatsızlık oluşturduğu tıbben PEK BİLİNMEMEKTEDİR.”

İşin gerçeği şu: NEDENİNİ BİLMİYORLAR!

Fakat hadi yine iyisiniz…sanırım ben nedenini buldum:

Yediğimiz her şeyi, içme suyu kaynaklarımızı ve bedenlerimizi kaplayan KURŞUN ARSENAT, PARİS YEŞİLİ ve daha sonra da DDT’ye gidiyor işin ucu!

Bu pestisitler (zırai ilaçlar) zararı belgeli NÖROTOKSİNLERdir [sinir sistemi tahribatı yapan zehirler] ve dönemin doktorlarının POLİO zannettiği FELÇ halini bizzat oluşturabilirler.

Fakat bu daha ANA problem bile değil, asıl şovdan önceki üvertür yalnızca…

Gelin şimdi EN YAYGIN görülen PARALİTİK POLİO vakalarının ortaya çıkış örüntüsüne bakalım:

Küçük bir çocuk…birgün bakıyorsunuz gayet normal koşuyor-oynuyor…

ertesi gün uyandığında kımıldayamaz olmuş?

Çocuk felç olmuş durumda, genellikle de vücudun alt kısmı, yani bacaklar tutuluyor…

Bazen de kolda görülüyor paralizi…

Kolda – bacakta HİS VAR hala, fakat hareket ettiremiyorlar bir türlü…

Burası önemli bakın, çünkü Polio’ya baştan “‘Omurilik ÖN BOYNUZU’unun Akut Poliomiyeliti’ demelerinin sebebi bu!

ÖN BOYNUZ dediğimiz kısım omuriliğin öne bakan yarısı ve HAREKETİ kontrol ediyor!

İşte 1800’lerin sonuna doğru insanların görür olduğu bu YENİ TÜR paralizide farkedilen TUHAFLIK buydu:

Duyu kaybı filan yoktu tutulan uzuvlarda, yalnızca hareket ettirilemiyordu!

Ağır bir trafik kazasında belinizi kırsanız, TÜM omurilik hasar gördüğünden HEM HAREKET HEM DE HİS KAYBI oluşacaktır.

Oysa bu YENİ fenomende SALT hareket kaybı sözkonusuydu, hissizlik YOKTU!

Omuriliğinizin yalnızca ÖN kısmında sorun oluşuyordu, arkada değil.

NİYE peki?

COĞRAFİ KONUMDAN…

COĞRAFİ KONUMU hatırlayın:

İğneyi buradan vurdun…

Burası felç oldu…

Buradaki bademcikleri çıkardın…

Felç buradan başladı…

Bunu akılda tutalım…

Kitaplar size diyor ki, bu polio virüsünün bazen kana karıştığı oluyor ve bazen de….BİLİNMEYEN NEDENLERDEN DOLAYI…..kan dolaşımıyla BEYNE taşınıyor, burada Kan-Beyin Bariyeri’ni AŞIYOR, beyinden OMURİLİĞE geçiyor, omurilik boyunca–HİÇBİR ŞEYİ PARALİZE FİLAN ETMEDEN–iniyor iniyor ve en son omuriliğin UÇ KISMINA gelince durup alt kısmın MOTOR NÖRONLARINI–yani vücudun ALT kısmındaki uzuvların (bacakların) hareketini kontrol eden sinirleri—enfekte ediyor!

Şimdi sıkı durun!

Burada da SADECE omuriliğin ÖN kısmındaki–hareketi kumanda eden–sinirleri tutuyor, ARKADAKİLERİ, yani DUYU sinirlerinizi DEĞİL!

Sadece ÖN taraftakileri…

Sizi bilmem ama bu fazlasıyla ZORLAMA/UYDURUK açıklama bana kesinlikle ÇOK SAÇMA geliyor.

İnanmam mümkün değil, çünkü tamamen mantık dışı…

Hep şu COĞRAFİ KONUM meselesine dönüp duruyorum…

UNUTMAYIN Kİ, Polio virüsü bir ENTEROVİRÜS tipi; ömrünü bağırsaklarınızda(!) geçiriyor ve çoğu kez de hiç sorun dahi çıkarmıyor.

Gelin biraz da işin ANATOMİSİNE göz atalım; bağırsaklar vücutta HANGİ COĞRAFİ KONUMDA oturmakta bir görüp, yanında da BACAKLARIN hareketinden sorumlu OMURİLİK BÖLÜMÜ neredeymiş ona bakalım…

Hani biliyorsunuz, şu polio’nun paralize edip durduğu vücut bölümüdür bacaklar…

Anlamaya başlıyor muyuz şimdi yavaş yavaş?

Polio’ya atfedilen felç vakalarının bir kısmının doğrudan pestisitlerle alakalı olduğuna neredeyse hiç kuşku yok.

Polio virüsü sinir sisteminde ağır tahribat yapabilir mi? Kesinlikle evet.

Fakat ortada bir ENJEKSİYON veya BADEMCİK AMELİYATI veya BİR – BAŞKA – ŞEY – DAHA olmadan bu virüs ASLA sinir sistemine intikal edemez!

Kurşun arsenat ve DDT gibi pestisitlerin oldukça ilginç ve fakat bir o kadar da KORKUTUCU bir özelliği var.

***Hücre zarının işlevini tamamen bozuyorlar***

Geçirgenleştirebiliyorlar zarı…

Hala mı anlamadınız?

Polio enfeksiyonu oluştuğunda virüs replikasyona giderek MUAZZAM rakamlara ulaşıyor bağırsağınızda…hakikaten aşırı çoğalıyor!

Ama yine…Korkulacak bir durum yok, çünkü buradan **sinir sisteminize**geçmesine imkan yok!

Ama 1 şartla…

Yediklerinizle PESTİSİT almıyor ve böylelikle hem bağırsak dokusunun hem de hem de vücudun buna KOMŞU/BİTİŞİK bölümlerinin HÜCRE ZARLARINI YIKIP, Polio Virüsü’ne omuriliğin BACAKLARINIZI kontrol eden o spesifik bölümüne bir PORTAL AÇMIYORSANIZ.

Polio virüsü önüne gelen nöronu tahrip edebilecekken hatırlayın, sadece omuriliğin HAREKETTEN sorumlu ÖN kısmını enfekte ediyor, hiç ARKA kısma, yani dokunma hissinden sorumlu alana dokunduğu görülmüyor.

Polio virüsü dedikleri gibi kan dolaşımıyla(!) sinir sisteminize ulaşıyorsa hakikaten, NASIL OLUYOR DA MUCİZEVİ ŞEKİLDE omuriliğin ARKA KISMINI HER SEFERİNDE(!!) ISKALAYABİLİYOR?!

Omuriliğin ÜST YARISINI nasıl oluyor da MUCİZEVİ şekilde HİÇ ama HİÇ tuttuğu görülmüyor??

Merkezi Sinir Sisteminizin her yerine AYNI DAMARLAR kan götürüyor, potansiyel olarak da AYNI Polio virüsünü taşıyor olmaları lazım.

Ancak gelin görün ki, sinirlerin büyük bölümü vücutta Paralitik bir Enfeksiyon varken bundan HİÇ etkilenmiyor,

TEK bu bölüm etkileniyor; Omuriliğin alt tarafı…ve sinirlerin ÖN tarafta olanları…BAĞIRSAKLARINIZA BİTİŞİK OLAN KISMI omuriliğin yani…

Hani vücutta TAM da **yüz milyonlarca**, hatta ve hatta MİLYARLARCA Polio virüsünün üreyip cirit attığı yerle yanyana duran kısmı sinir sisteminin yani!

İşin aslına dair ayakları yere basan sağlam bir açıklama var mı diye baktığında tam bir CURCUNA ve İPE SAPA GELMEZ SPEKÜLASYON YIĞINIYLA karşılaşıyorsun.

Bilimadamları Polio’nun 1800’lerin sonunda ne olup da insanları felç etmeye başladığını bil-mi-yor.

Bazıları diyor ki, *sanitasyon* koşullarındaki iyileşmeyle(!) ilgili olabilir bu.

İyi sanitasyon, Polio virüsü ile KARŞILAŞMA SIKLIĞINI etkilemiş olabilir, fakat virüsün seni FELÇ edip etmeyeceği ile HİÇBİR alakası yok bunun.

Bazıları ise KANDAKİ Polio virüsünün, her nasılsa başka hiçbir yerine dokunmadan, mucizevi şekilde gidip gidip Merkezi Sinir Sistemi’nin hep aynı spesifik bölümünü tuttuğunu öne sürüyor?!

Bu dedikleri doğru olsa bile, NEDEN ŞİMDİ?! BİNLERCE sene durdu durdu NEDEN ŞİMDİ bunu yapmaya başladı bu virüs?
Değişen ne?

Polio virüslerinin 3’ü birden, AYNI ANDA hem de?!

Bazıları da EMZİRME pratiklerindeki değişimin bebekleri polio enfeksiyonuna yatkınlaştırdığını öne sürüyor, fakat yine, bu durum *sadece* enfeksiyonu hafif mi yoksa ağır mı geçireceklerini etkiler.

Ben şahsen, annesinin sütünden polio virüsüne özel ANTİKOR yardımı almayan bebeklerin geçireceği enfeksiyonun daha uzun süreceğini ve bunun da yeterli sayıda polio virüsünün sinir sistemine GEÇME ve bebeği paralize etme şansını yükselteceğini düşünürüm!

Fakat hala…bir YOL lazım ki GEÇSİN sinir sistemine!

Yapılan bir İĞNE….

Bademcik alımı…

Veya GEÇİRGEN HALE GELMİŞ BARSAK HÜCRESİ MEMBRANLARI…..

Önceden kimseye dokunmayan bir virüsün insanları FELÇ etmeye başlamasının sebebi BU İŞTE!

 

İnsan genlerinde ANİ bir değişim filan olmadığı gibi, virüste de ani bir değişim filan olmamıştı…

1800’lerin sonlarına doğru, TAM OLARAK sene 1892‘de(!!!),

ABD’de kayıtlara geçmiş İLK POLİO SALGININDAN 2 YIL ÖNCE(!!!),

insanların BAĞIRSAKLARINI DARMADAĞIN EDİP, önceden zararsız bir virüsün tutup SİNİR sistemlerine yürümesini ve AĞIR sorunlara yol açmasını sağlayan YENİ bir tip PESTİSİT (zırai ilaç) geliştirmiştik!

O pestisit; KURŞUN ARSENAT ve daha sonraları da DDT olmasaydı, sen-ben, hiçbirimiz muhtemelen NE POLİO NE DE POLİO AŞISI diye bir şey duyacaktık!

Öyle birkaç senede bir, çocukların bademciklerinin toplandığı yaz aylarında veyahut da sonbahar başı, birkaç çocuğa okula başlamadan aşı vurulduğunda tek tük ortaya çıkan, kimsenin dikkatini dahi çekmeyecek bir durum olarak kalacaktı.

Polio, çok açık bir şekilde insan eliyle ortaya çıkmış bir fenomen.

Fakat hala(!) inanmıyorsanız bana, bu hikayede anlatılacak son bir bölümüm daha var sizi ikna edeceğini düşündüğüm.

HAYLİ ENTERESAN bir dizi olaydan bahsedeceğim…

Doğuştan ŞÜPHECİ biri olan BENİ bile sonunda, Polio’nun sebebinin hakikaten de BİZ olduğumuza ikna eden olaylar bunlar…

Benim İNANILMAZ Kanaatim!
6. Bölümü Kaçırmayın