Homeopati
Homeopati
Dr. Gamze Arpacı
Loading
/

 

 

VİTAMİNGİLLER PODCAST TÜRKİYE’NİN HOMEOPATLARI PROGRAMI – KÜNYE
Adı ve soyadı Gamze Arpacı
Ünvanı Tıp doktoru
Tıptaki uzmanlık alanı Pratisyen hekim
Bitirdiği tıp okulu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Bitirdiği homeopati okulu International Academy of Classical Homeopathy
Üyesi olduğu homeopati dernekleri Klasik Homeopati Derneği
Homeopat olduğu yıl 2004
Homeopati hastası kabul etmeye başladığı yıl 2006
İlgisi ve bilgisi nedeniyle özellikle tercih ettiği bir hasta grubu var mı? Tıbbın yapılacak bir şey yok bununla yaşamayı öğrenmeniz lazım dedikleri 😊
İlgi veya bilgi alanına girmediği için özellikle tercih etmediği bir hasta grubu var mı?  
Randevu almak için aranacak telefon no 505 430 55 36
Randevu almak için yazılacak e-posta adresi [email protected]
Web sitesi www.homeopatiturk.net
Facebook sayfası https://www.facebook.com/homeoturk
Muayenehanenin açık adresi
SKYPE, WHATSUP gibi teknolojilerle uzaktan hasta bakıyor mu? İlk görüşme yüz yüze olursa takip için olabilir ama tamamen uzaktan tercih etmiyorum

 

Tıp doktoru bir babanın kızı olarak tıbbın başarılı yüzünün büyüsüyle büyümüştü, hep bir tıp doktoru olmayı istedi, ancak eğitimi ve doktorluk pratiği süresince sorguladığı şeyler oldu Gamze Arpacı’nın. Gelin kendi ağzından bütün bu süreci dinleyelim:

Bir ilacın yan etkisinin ondan beklediğin faydanın ötesine geçmesi beni hep endişelendirirdi. Ya da bir hastayı iyileştirmekten bahsederken her defasında gördüğünde hastanın dozunu yükseltmeyi, kombinasyonlara gitmeyi, poliklinik hekimi olarak çalıştığım dönemlerde hep şüpheyle ve korkuyla karşılardım.

’99 senesinde tek böbrekli olarak dünyaya gelen kız evladının tıbbi bakım ihtiyaçları doğrultusunda gelişen olaylar dizisini ise şöyle anlatıyor Gamze doktorumuz:

Klasik tıp ilaçlarının hem etkilerinden istediğimi alamazken, bir de “sırça köşklerimizde” doktorlar olarak vücudun mükemmel yapısında hiçbir şeyi yoktan var edemediğimiz gerçeği ile yüzleşince, tabii ki bir tamamlayıcı tıp yöntemi araştırmaya başladım. Kızımızı büyütmek için başladı bu serüven.

İzmir’deki eğitimlerin ardından Homeopati’nin en saygın isimlerinden Prof. George Vithoulkas’ın Yunanistan’daki akademisinde devam eden talebelik süreci ile homeopati artık bir hobi olmaktan çıkıp, yaşam amacı olmaya doğru ilerliyor Gamze doktorumuz için:

. . . Çocuğumu herhangi bir ağrı kesici, ateş düşürücü, antibiyotik almadan ne kadar yetiştirebilirim; onun olmayan böbreğini yerine koyamamakla beraber, var olanı ne kadar koruyabilirim düşüncesiyle başladı bu yolculuk. Fakat benim hayalini kurduğum iyileşme sanatının *bu* olduğunu fark ettim. Ve iş hobi olmaktan çıktı, bir yaşam amacı haline geldi.

Bu artık kızımı büyütmek için başvuracağım yardımcı metod olmaktan çıkıp, bir yaşam amacı haline geldi.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde devam eden yoğun ve kapsamlı eğitim ve staj dönemlerinden sonra edindiği bilgi ve beceriyi nasıl kullanmayı tercih ediyor peki Gamze doktorumuz? Hahnemann’ın öğretilerinden aldığı bir icazetten faydalandığını söylüyor:

Bir kişiyi iyileştirirken, olayın ciddiyetiyle ilgili paragraflarının birinde Hahnemann diyor ki: “İyileştirirken seçilecek sanat, sanat uygulayıcısının becerisine ve donanımına göre seçilmelidir.”

Klasik tıbbın kullanım alanlarına çok küçük bir icazet bu. Ve ben bu icazeti hep *çok acil vakalar* olarak aldım; kalp krizi geçirenler, trafik kazası geçirmiş olanlar, yüksekten düşenler… Bunlara *anlık* müdahalede klasik tıbbın hızlı müdahale metodlarını ve bazen de ilaçlarını kullanmayı bir icazet gibi aldım ve artık reçete yazamaz hale geldiğim için bu sisteme olan inancımdan ötürü, poliklinik hekimliğini bıraktım ve ben 112’de çalışıyorum, ambülans hekimi olarak.

Dolayısıyla gerçekten, ölümün kıyısındaki insanlarla çalışırken Hahnemann’ın verdiği bu icazeti kullandım bir parça. Çünkü ben de buna inanıyorum açıkçası; yeteneklerimizi, donanımlarımzı kullanırken, bunlarla ilgili deneyimlerimizi mutlaka göz önüne almamız gerektiğini düşünüyorum.

Hastalarını sahip oldukları patoloji–bir alerjik rinit vakası veya DEHB teşhisi–olarak görmüyor Gamze hanım. O yüzden de ellerine bir homeopati ilacı veya karalanmış bir reçete verip göndermiyor. Hastaların yaşam tarzına bakıyor, yeme-içmesinden uykusuna, aile ilişkilerine kadar her şeyiyle birebir ilgileniyor:

. . .Böyle yapmayı seviyorum. Ve sonuçlar çok daha yüz güldürücü, çok daha uzun vadeli oluyor. Bu yüzden de homeopatiyi sadece homeopati olarak da yapmıyorum.

Hastalık adının ötesinde, karşısındaki kişiyi görüp anlamaya çalışır, onun için çözüm üretmeye çalışırken doktorumuz özel ilgi alanlarına da yöneliyor ve örneğin bu süreçte Psikodrama Uygulayıcılığını da alet çantasına ekliyor:

“. . .Zihin ve beden çok korelasyonlu gidiyor. Karşınızdaki kişiyi alerjik rinit olarak görmemek zaten homeopatinin özünde var. Bir tanıyla, bir teşhisle gitmiyorsunuz… Çok net.”

Klasik tıbbın eksik kaldığı, hastalarda hayal kırıklığı yarattığı yönleri ise şu şekilde ifade ediyor:

Maalesef artık klasik tıbbın tıkandığı pek çok durum var. [Kronik hastalıklardan muzdarip hasta grubu için:]

Benim *en çok* sevdiğim hasta grubu bunlar; klasik tıbbın ‘sizin için yapabileceğimiz çok bir şey yok, bununla yaşamayı öğrenmeniz gerekiyor,’ dediği hastalarla çalışmayı çok seviyorum. Yapılabilecek *çok* şey var çünkü. Buna yürekten inanıyorum, hayat içerisinde de görüyorum.

O yüzden de, insanlara yardım etmek, hele de böyle bir şey söylenmiş insanlara yardımcı olmak, benim için 2 kere kazanç oluyor. Onların yüzündeki ifade bence *paha biçilmez* bir şey.

İhtiyaçlı olmak zaten bir insan için yeterince ağır bir durum, bir de doktorun tafrasını çekmek, klasik tıbbın açmazlarıyla uğraşmak ve her geçen gün size ilaç diye verilen şeyin dozunun arttırılması, kombinasyonların başlanması bence o kişi için zaten yeterince ağır. O yüzden, neresinden hafifletebilirsek iyi oluyor diye düşünüyorum.

Kişiyi sadece hastalığıyla, patolojisiyle görmeyen doktorumuz işin beslenme tarafına da eğiliyor. Test/tahlil/tetkikten ziyade danışanının bulgularına göre hareket etse de, homeopatiyi “kanıta dayalı” kılmak adına tedavi süreci başı ve sonunda danışanlarını mümkünse laboratuvar tetkikiyle gelişmeyi belgelendirmeleriye teşvik ediyor, bu vakaları da kayıt altına alarak aslında homeopati adına büyük bir hizmeti de kişisel olarak gerçekleştiriyor.

Benim temel kriterim hastanın bulguları… Her zaman.

Homeopatinin kanıta dayalı hale gelmesini de istiyorum.

Yaranın içinde bıçak varken tedavi edemezsin. – Samuel Hahnemann

Paraya kıyın, adam tutun size turşu yapsın – Gamze Arpacı

Niye mi böyle diyor Gamze hanım? Çünkü özellikle bağırsaktaki mikroorganizmaların zihne, ruhsal duruma etkisini gösteren araştırmaları okuyor da ondan:

Yeni doğmuş fare yavrular konjenital olarak kedilerden korkuyorlar–hiç karşılamamış bile olsalar; kedi sesi, pati sesi, tüyü, kokusu vs. farelerin kaçmasına neden oluyor. Fakat, ‘toxoplasma gondii’ [tek hücreli bir parazit] ile enfekte edilmiş fare yavruları araştırmada fark ediliyor ki kedilerden korkmuyor. Çünkü toxoplasma gondii’nin ara-konakçısı kedi–fareden kediye geçmesi gerekiyor, kediden de insana geçmesi gerekiyor. Kedinin ara-konakçı olması nedeniyle toxoplasma gondii, farenin *beynine hükmediyor* ve diyor ki “korkulacak bir şey yok kediden, korkma, git ona doğru”. Enfekte olmuş bütün yenidoğmuş fare yavruları kedilere doğru gidiyorlar korku duymaksızın ve kediler tarafından yeniyorlar.

Biz de şu anda bağırsaklarımızda faaliyet gösteren bakterilerin güdümleri altındayız. Katılımcılardan merak eden varsa ‘kandida’yı bir okusunlar; kandida nasıl bir mikroorganizma, nasıl bir yaşam tarzı var… Ve bir dönüp Türkiye’ye baksınlar. İddia ediyorum, hepimiz kandidalar tarafından yönetiliyoruz.

Hem Homeopatlar hem de homeopatik tedavi gören kitle adına sevindirici bir haber de veriyor Gamze doktorumuz. 5 yıllık yoğun bir çalışma sonrası, binlerce sayfalık homeopatik ilaç rehberi ve tanı koyma kriterlerinin dijital ortama taşınmasını sağlamış dünyaca ünlü bir programın [Synthesis – RadarOpus] Türkçeye kazandırılmış olduğu müjdesi geliyor! Bu müthiş çalışmayı, İzmir’deki Organon Homeopati Derneği üyeleriyle birlikte gerçekleştiriyor Gamze hanım.

Kendisinin, henüz Homeopati ile tanışmamış sağlık çalışanları için mesajı:

Dilerim benim gibi mecbur kalarak, hayatın sizi çaresiz kıldığını düşündüğünüz bir noktada tanışmazsınız . . . O an için benim felaketim zannetmiştim ama hayat, bence Yaratıcı *çok* insaflı… Bizim felaketimiz sandığımız bir şeyi aslında sizin hayatınızın en büyük hediyesiymiş gibi de yaşatabiliyor size. Ben böyle yaşayan biriyim çok şükür ki, çünkü çocuğumdaki problem hayatla bağdaşamaz bir şey değildi şükürler olsun. Ama çok sağlıklı bir kız çocuğu yetiştirdim; 18 yaşında hayallerinin peşinden koşan, son derece mutlu ve hayatla çok tatmin olmuş bir çocuk. Bu da beni çok mutlu ediyor. O yüzden, dilerim sağlık çalışanları kötü bir deneyimle değil, meraklarıyla ve insana daha çok hizmet etmek gayesiyle bu işe girebilirler bir şekilde.

Hayatlarında hiç homeopatik tedavi almamış insanlara da mesajı var Gamze hanımın:

Klasik tıbbın dayatmalarından kurtulmak istiyorsanız, daha yumuşak, sizi daha çok *anlayan* bir hekimle konuşmak istiyorsanız bence en kısa sürede bir homeopat edinmelisiniz.

Ben kendim homeopatımla çalışmaktan çok mutluyum, çünkü beni dinlediğine *eminim*. Mutlaka *duymanız*, *anlamanız* gerekiyor karşınızdaki kişiyi ve bence bu da bir hastanın başına gelebilecek en güzel şey.

 

Sn. Gamze Arpacı ve diğer tüm değerli homeopatlarımıza sonsuz teşekkürlerimizle.

DİKKAT: Ülkemizde hizmet vermekte olan homeopatlarımızı bulundukları iller bazında görmek için Türkiye’nin Homeopatları sayfasına tıklayınız.