Yasal Uyarı: Bu sitede yayınlanmakta olan tüm yapıtlar eser statüsünde olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Sitede bulunan yazı ve görsellerin site sahibinden izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
Çin tuzu diye satılan ve genellikle Çin Restoranı Sendromu diye bilinen rahatsızlıklarla tanıdığımız MSG-Monosodyum Glutamat, biz farkında olmasak da binlerce işlenmiş gıdada, fast-food ve normal restoran yemeklerinde mevcut.
Piyasadaki en zararlı katkı maddelerinden biri olan MSG’yi nerelerde mi görüyoruz?
Donmuş halde satılan hazır yemeklerde, krakerler, hazır konserve çorbalar, işlenmiş et ürünleri, barbekü sosları, salçalar, salata sosları ve çok daha fazla üründe kullanılıyor.
Mahallenizdeki market ve restoranlardan tutun çocuğunuzun okul kafeteryası ve öğle yemeklerine ve inanılır gibi olmasa da bebeklere yönelik formül sütlerden hazır bebek mamalarına kadar her yerdeler!
MSG neden tehlikeli diyorduk? Çünkü kendisi bir “eksitotoksin” olarak geçiyor, yani beyindeki özelleşmiş birtakım reseptörlerle (nöronlarla) tepkimeye girip, bunları aşırı stimüle ederek ölümlerine yol açan amino asitlerden oluşan maddeler bunlar. Özel ilgi alanı neresi MSG’nin peki? Beynimizin kan-beyin bariyeri ile örtülmeyen kısmı, yani HİPOTALAMUS. Kan-beyin bariyerini tek başına açma kapasitesi de biliniyor MSG’nin, ancak halihazırda korunmasız kalan hipotalamus en çok hasara yol açtığı yer beynimizde. Kısaca, nöroşirürji uzmanı Dr. Russell Blaylock’un konuyla ilgili mükemmel kitabı, Eksitotoksinler: Öldüren Tat (Excitotoxins: The Taste That Kills)’de açıkça ortaya koyduğu üzre bunlar aynen kendilerine verilen isimnde geçtiği gibi, ‘beyin hücrelerinizi ölümüne uyaran toksinler’.
Kobay farelerin hiçbirinin doğuştan şişman olmadığını biliyoruz öyle değil mi? Bunlar, obezite çalışmalarında kullanılmak üzere özel olarak şişmanlatılıyor. Nasıl mı? Doğardoğmaz MSG enjekte edilerek. Vücutlarına zerk edilen MSG, pankreasın ürettiği insülin miktarını üç katına çıkarmak suretiyle farelerin şişmanlamasına neden oluyor.
MSG, hipotalamusumuzda lezyon oluşturuyor, bu da aralarında obezite, bodurluk ve üremeyle ilgili cinsel problemler de olmak üzere çeşitli gelişim anomalilerine yol açıyor. MSG’nin beyin hücrelerini öldürdüğü gibi bulantı, kusma, migren ağrıları, depresyon ve kalp rahatsızlıklarına yol açtığı gösterilmiş durumda.
O yüzden, MSG’nin tanınmaması için başka isimler kullanılarak tüketiciden gizlenmeye çalışılması şaşırtıcı değil! Bizler ürün etiketinde ne aramamız gerektiğini bilmiyorsak, MSG’yi başka adlar altında iştahla(!) yemeye devam edeceğiz demektir.
Dr. Russell Blaylock bizler için özetlemiş MSG türevlerinin hangi adlar ardına saklandığını:
- Doğal Aromalar/Tatlandırıcılar
- Mısırözü yağı
- Glutamik Asit Maya Ekstraktı
- Soya Proteini
- Soya İzolatı
- Karragenan (genellikle badem veya diğer yemiş sularında bulunuyor)
- Et suyu
- Doğal Kırmızı Et veya Tavuk Aroması
- Hidrolize Bitkisel Protein
- TBP (Tekstüre Bitkisel Protein)
- Glutamate Tekstüre Proteini
- Jelatin Maya Nutrienti
- Otolize Maya
- Kazeinat
- Sitrik Asit
Gıda firmaları MSG’nin tat ve aroma arttırıcı etkisini keşfettiler bir kere. Karton kağıdına koysalar tadına doyamadan yiyeceğiniz beyin katili bir katkı maddeleri var artık ve bundan vazgeçmelerini beklemek hayal olur. Aşağıya eklediğimiz listeye göre evde paketli veya kutuda bulundurduğunuz gıda malzemelerini şöyle bir kontrol edin. Hemen hepsinde; çorbalar, cipsler, noodle makarnalar, soslar, salçalar, mısır özü yağı, et suları/bulyonlar vs daha pekçoğunda gizlenmiş halde bulacasınız MSG’yi.
Aşağıdaki listede MSG’nin gıdalar haricindeki kaynaklarına da yer verdik. Tıbbi sorunlardan dolayı hiçbir şekilde MSG’ye maruz kalmaması gerekenlerimiz bu açıklamalardan faydalanacaktır diye umut ediyoruz.
Unutmayalım, topraktan veya dalından söküp/koparıp aldığımız yiyeceklerde değil sorun; aynı malzemelerle evinizin mutfağında yapamayacağınız “gıda”larda, yani fabrika çıkışı/işlenmiş gıdalarda yageçtikleri işlemler sırasında doğal olarak ortayan çıkan ya da dışarıdan ilave edilen MSG’de.
MSG’den kaçınmanın en iyi yolu etiket okumayı öğrenmek, hatta daha da iyisi bütünlüğü bozulmamış, özünden uzaklaştırılmamış, işlenmemiş gıdalarla kendi hazırladığımız yemekleri yemekte. Sizin ve çocuklarınızın sağlığı bu ekstra çabaya fazlasıyla değer!
Yasal Uyarı: Bu sitede yayınlanmakta olan tüm yapıtlar eser statüsünde olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Sitede bulunan yazı ve görsellerin site sahibinden izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
En Son Yorumlar