Fransızlar başta olmak üzere İspanyollar ve Almanların çeşitli versiyonlarını geleneksel olarak yapageldikleri bu çorbanın şimdi vereceğimiz şekli öyle pratik, tadı da öyle bizden ki, hemen kolları sıvamamanız için hiçbir neden yok.

Evde, işyerinde hafiften hastalıklar başgöstermişse hele, doğanın antibiyotiğini evimizin eczanesinde ocağa almanın vakti geldi demektir.

Bir kez yaptıktan sonra sarımsak adedini, su miktarını, çorbanın kıvamını kendi damak tadınıza göre çok rahat ayarlayabileceğinizi göreceksiniz.

Fransız ekolünü takip ediyoruz biz bu defa… Ve fırınlamak veya tavada sotelemek yerine sarımsakları haşladığımız için de koku filan olmuyor–ne pişerken ne de yedikten sonra.

Malzemelerimiz:

  • 2 baş organik sarımsak
  • 2 litreye yakın temiz su
  • 4 yemek kaşığı kaliteli, organik zeytinyağı
  • 3 organik yumurta sarısı
  • Bir parça taze veya kurutulmuş kekik
  • 2 yemek kaşığı kıyılmış taze adaçayı (bunun yerine 6-7 dal maydonoz kullanılabilir)
  • Tuz

Ekstra: Gerçek/katkısız/organik ekmeğiniz varsa evde, tercihen bayatını minik küpler haline getirip ghee’de (veya dilediğiniz organik yağda) bir parça kekikle kızarttığınız takdirde bu çorba hakikaten vazgeçilmez bir tada kavuşuyor. Bizden söylemesi…


Hazırlayalım:

İsterseniz sarımsakları çiğden soyabilirsiniz. Fakat aşağıdaki yöntemle çok daha rahat kurtulacaksınız kabuklardan.

– Suyu kaynama noktasına getiriyoruz, hafif tıkırdarken önden dişlere ayırıp bir süzgeçle şöyle bir sudan geçirdiğimiz kabuğu soyulmamış sarımsakları suya atıp 2 dakika tutuyoruz.
– Daha sonra bir kevgirle sarımsakları sudan çıkarıp, kabuklarını üstlerinden alıverdikten sonra yeniden kaynayan suya atıyoruz.
– Bu aşamada kekik, maydonoz, adaçağı ve tuzumuzu da katıyoruz.
– Kapağı kapatıp kısık ateşte 15 dakika tıkırdatıyoruz.

– 15 dk sonra sarımsakları tel süzgece alıp, hemen tıkırdayan tencerenin üstünde tahta bir kaşığın tersiyle ezip, alttan pürenin tenceredeki suya karışmasını sağlıyoruz.

Şöyle bir karıştırdıktan sonra sırada yumurtalı terbiyemiz var. 

– 3 yumurta sarısını kaseye alıp üzerine 4 kaşık zeytinyağını gezdirirken çatalla çırpıyoruz.
– Tencereden bir miktar sıcak su alıp yavaş yavaş yumurtalı karışımın üzerine dökerken yine, bir yandan çatalla çırpıyoruz.
– Ilınan yumurtalı karışımı tencereye ekleyip, bir taşım kaynadıktan sonra altını kapatıyoruz.

Ekmekçiler tava başına…

– Minik küpler haline getirdiğimiz ekmekleri 1-2 kaşık ghee’de kekikle kızartıp, ikram ederken çorbaya katıyoruz. Evin minikleri bu aşamada havada kapma telaşına girişebilir, mazur görmek gerekir.

Ev ahalisinden gelecek oylara göre sonraki denemelerinizde baştan un-yağ kavurma yöntemiyle çorbaya o bilindik Türk usulü kıvamı vermek isteyebilirsiniz. Biz tercih etmiyoruz; evde un bulunmadığından biz de mevsiminde, yani kışın yenecek gerçek/artizan ekmekle mini ziyafetlerde hiç vicdan azabı çekmeden mutfak simyasına kendimizi kaptırıyoruz.

Afiyet olsun.