Kızların doğumu ile sorunlar başladı. Hepatit B aşısı ile mi demeliydim acaba?

İkiz oldukları için not tutmaya başladım…
Başka türlü karıştırma ihtimalim oldukça yüksekti .
Temelde yazdıklarım kim ne yedi, ne zaman yedi, kim kaç kere boşaltım yaptı, kimin ateşi ne kadar çıktı, kim öksürdü, kimin dişi ne zaman çıktı???
Yarının cevapları minik günlük notlar..

Süreçte birşeyler ters gittiğinde, tuhaf bir şeyler olduğunda her şey apaçık ortada oluyordu.
Kızımın çoklu gıda alerjisi 2,5 aylıkken, benim eşleştirmelerim sonucu ortaya çıktı…
Yeterince eşleştirememişim 😕

28 aylıkken tanı konuldu…
“Otizm”
Tam bir sene “uzmanların” “üstün performansı” ile oyalandık!
Sonra şu bildik DAN protokolüne başladık.

Ben el yordamıyla yaptıklarımdan hiç pişman olmadım…
İtiraf etmek gerekirse onu öyle bir noktadan geri aldık ki…
Ruhen ve fiziken son derece sert bir regresyondan tekrar dünyaya döndü…
Büyük oranda diyelim…
Çalışmalarım, okumalarım devam ediyordu… Bir yandan huzurluydum nispeten güvenli bir dünyadaydık bir yandan bir şeyler ısrarla ters gidiyordu…
Aldığım notlar son derece kompleks seyir defterlerine dönüştü.

Benim için bulmaca çözüldüğünde, evrene yazılan başka bir seyir defterinin notları arasında buldum kendimi ve başladım okumaya… “Kurtlarla Koşan Kadının Aşı Güncesi”yle aynı iz’deydik! Gecelerce okudum, içim şişti!..

Evet… Aşı yüzündendi!!!

Daha fazla üzülmek istemediğim için aşı konusuna bakamıyordum artık…
Arada şu tuhaf haberleri görüyorum yurtdışından, Jeff Bradstreet öldürülmüş!!! Sonra Türkçe sayfalarda bir bakayım derken sürekli aynı bloglar karşımda… Türkçelerini oradan okuyorum…
Kurtlarla koşan kadının izini kaybettim, şaşkınım!!!
Vitamingiller ile hangi aşamada yolum kesişti şimdilerde hatırlamıyorum… Fakat orası ile ilgili uçuk bir hayalim olduğu kesin…

İki yılı, iki tur hbot’u ve envai çeşit macerayı tükettikten sonra yol ayrımındaydık… Doktorun;

“-daha ne istiyorsun?”

serzenişine maruz kalmıştım… Kızım iki dünya arasında sıkışıp kalmış… Dümdüz bir betimlemesi olmalı… Ne neurotypical ne neurodiverse…

Yorgunum maddi manevi zorluyor DAN temelli tedavi yaklaşımı… Para bir şekilde bulunur ama çocukta fena halde ters giden bir şeyler var… Bir yol ayrımındayım…

CD protokol??? Vitamingiller’de… Asena Devlet hikayeyi anlatıyor…

Delice okumalara başladım, hayatımda ilk defa içinde “otizm” kelimesi geçen bir Facebook grubuna üyeyim…
Kendime şaşırıyorum…

En çaresiz hissettiğim zamanlarda bile aklımın hiçbir köşesine yatmadı, otizm bir farklılık masalı!
Çocuğumun henüz dünya üzerinde yaşarken “melek” olduğu fikri ile kendimi teskin de edemedim.
Üstelik bu bir süreçti, kademe kademe çöküşünü, her şeye rağmen toparlanışını izlemek zorunda kaldığım…

Hiçbir zaman çocuğumun “kutsal annesi “olmak istemedim. Gerekmedikçe “özel” durumunu paylaşmadım. Ama ilk duyduğum andan itibaren, Cosmos’a gerçek bir kaçık gibi bağırdım… İlaç bulmalıyım, bir ilacı olmalı…

Yine deli gibi davranmaya başladım…
Bu kez artık detay düşünmüyorum, kayıp zamanlara tahammülüm yok. Bir yandan okuyorum bir yandan tek derdim ilaçlara ulaşmak. Biliyorum Türkiye’de kolay olmayacak bu işler… Çoktan bıkmış ama beni tanıyan insanlarımı örgütlüyorum…
Yeniden başlamak için yeni bir yolum var.

Ve Asena Devlet’e yazıyorum…
Daha düne kadar içine dahil olmadığım envai çeşit platformdan ona ulaşmaya çalışıyorum

Şu an düşündüğümde; hala anlamlandıramadığım Asena Devlet’e ulaşma çabamın sebebi sanıyorum ki yine “şu AN”.

📌Neden böyle davrandığımı açıklayamıyorum gerçekten. Çünkü ihtiyaç ve ihtimalleri çoktan hesaplamış, en kötü senaryoları kurgulamıştım…
Amacım stalker olmak da değildi ama kaderde stalker olmak da vardı