4 tıp dergisinin hakem kontrolü aşamasına dahi gelmeden, değerlendirmeye almayı dahi reddettiği ve editör masasından geri dönen çalışma…

Sonunda, bilimsel metod ve araştırma özgürlüğüne saygılı bir derginin kabulüyle, tam 1.5 senede, 4 tur hakem incelemesinden geçerek yayımlanabilen O çalışma.

Endüstri normalleri ne mi?
Bunun benzeri bir yayın için 2 tur hakem kontrolü ve sadece 2-4 ay gibi bir sürede yayın aşamasına geçme…

Çalışma 27 Mayıs’ta Sage Open Medicine adlı erişime açık dergide yayımlanıyor.

İlaç endüstrisinin tam denetim altındaki anaakım medyada hakkında hiçbir yayın/haber yapılmazken, sosyal medyada ilaç/tıp endüstrisi ve devletin resmi birimlerinin suçlarını aklama birimleri olarak çalışan “bağımsız” “fact checkers” (bilgi doğrulama memurları) tarafından, çalışmayla hiçbir alakası olmayan “karşıt” ve elbette metodolojik kusur yüklü çalışmalara atıfla “çürütülmüş” kabul ediliyor ve erişim engelleniyor.

Devletin ABD’de 2016 yılında aşılı-aşısız nüfus gruplarının sağlık sonuçları karşılaştırılamasın diye kamu erişime kapattığı Aşı Güvenliği Veri Hattı biriminde hazır bekleyen 2 milyon çocuğa ait aşılanma durumu ve sahip oldukları sağlık sorunlarına dair verilere erişemeyince araştırmacılar sonunda çareyi, muazzam maddi kayıpları ve eyalet tabip odalarınca yasal tehdit ve tacizleri göze alarak ailelere çocuklarını kendi uygun gördükleri şekilde aşılatma hakkını tanıyan 3 bağımsız sağlık kliniğindeki tam aşılı, kısmi aşılı ve aşısız 2000’in üstünde çocuktan oluşan bir kohortu incelemekte buluyor.

Çocuklar doğumdan itibaren aynı kliniğin bakımındalar, tüm gruplarda ortalama yaş 5-6 arasında değişiyor ve çalışmada sadece ABD’de tüm doktorlar, klinikler ve sigorta şirketlerinin tanıdığı, teşhis kriterleri gayet net tanımlanmış 4 sağlık durumuna bakılıyor. Otizm, otizm spektrum bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi sağlık durumlarının dahil edilmemesinin sebebi, aşılanmamış grupta bu sayılan durumlardan en az 5 kişilik bir temsil gücünün çıkmaması. Çalışmanın istatistiksel güce sahip olabilmesi için, araştırılan alanlardan en az 5 çocukta teşhis olmasını bekliyor araştırmacılar, ancak aşısız grupta otizm ve diğer nörolojik gelişim rahatsızlıkları bu rakamı dahi bulmadığından daha genel bir başlık seçilerek, gelişim geriliklerine bakılıyor.

Çocukların hayatın ilk 12 ayda aldıkları hiçbir teşhis çalışmaya dahil edilmiyor. Araştırma konusu, çocukların 1 yaşını dolduruncaya kaldar almış oldukları aşıların toplam etkisini görmek olduğundan, bu süre dolmadan önce alınmış teşhisler değerlendirmeye katılmıyor. Diğer önemli nokta, çocuklar 12. aydan sonra 1 aşı dahi olmuş olsalar, “aşılı” kabul ediliyor ve sağlık durumları hiç aşı olmamış akranları ile kıyaslanıyor. Bu 3 klinikte aileler dilediği takdirde CDC’nin öngördüğü tüm aşılar takvim zamanlamasıyla veriliyor verilmesine, ancak aşıları kısmi ve geciktirerek uygulatmayı seçen aile sayısı da fazla. O yüzden aşısız çocuklar, hayatlarında sadece 1 veya birkaç aşı değil, devletin önerdiği haliyle takvimdeki tüm aşıları eksiksiz olmuş çocuklarla karşılaştırılmış olsalar, tahmin edebileceğimiz gibi ortaya çıkacak fark çok daha büyük ve çarpıcı olacak.

Tüm bu önbilgileri verdikten sonra isterseniz çalışma yazarları Brian Hooker ve Neil Z. Miller’ın imzasını taşıyan çalışmanın resmi bulgularına geçelim.

Kasım 2005 ve 2015 yılları arasında doğmuş 2000’ün üzerinde çocuğun doğumdan sonraki 3 yıllık sağlık karnesine bakılıyor. 1 yaşından önce hiçbir aşıyı olmamış çocuklar toplam kohortun %30.9’unu oluşturuyor. Sonuçlar, 1 yaşından önce aşılanmış olmanın çocuklarda gelişim gerilikleri, astım ve kulak enfeksiyonu teşhisi alma olasılığını istatistiksel olarak ciddi biçimde artırdığını gösteriyor. 

1 yaşına kadar olunmuş aşı sayısına bakılarak yapılan ayrı bir analizde, olunan aşı sayısı arttıkça çocukların mide-bağırsak yolu rahatsızlıkları dolayısıyla daha çok teşhis aldığı görülüyor. Zamansal analizlerde, 6 aylıktan önce aşılanmış çocuklar için aşısızlara kıyasla her kategoride teşhis alma olasılığı önemli oranlarda yükseliyor.

Teşhislerin tümünün elektronik kayıtla teyitli olduğu ilk ve tek çalışma olma özelliğine sahip bu yayında görülen şu; hayatın ilk yılında aşı vurulmayan çocuklar diğerlerine göre daha sağlıklılar.  

Yazarlar elde ettikleri bu sonuçlara bakarak konunun çok daha geniş kapsamlı araştırmalarla soruşturulmayı hak ettiğini ifade ediyorlar.

Buradaki linkten, aşılanmış kohortların sağlık durumlarının aşılanmamış akranlarına göre çok daha kötü olduğunu ortaya koymuş 60’a yakın yayına ulaşabilirsiniz.

Şimdi çalışmadan bazı seçme grafiklere geçelim:

1 yaşını doldurmadan aşılanma, çocuklarda gelişim geriliği olasılğıını 2.18 kat artırıyor.

! yaşından önce aşı olma, astım geliştirme olasılığını 4.49 kat artırıyor.

1 yaşından önce aşılanma, kulak enfeksiyonu riskini 2.13 kat artırıyor.

1 yaşından önce olunan aşılar çocukların mide-bağırsak hastalıkları geliştirme olasılığını 2.48 kat artırıyor.